Hani diyorum ya çoğu zaman yıl olmuş 2017, tabi buralarda demiyorum. Kendi kısıtlı çevremde, bu ve  buna benzer cümleleri sarf ediyorum. İşte  böyle bir gecede; tabii geceyi tarif  etmek gerekirse:  6. bira ile nerede lan bu çarşaf sonrasında. Limonlu taşaktan, tuzsuz sarhoş yavşağa varmaya bir durak kalmış vaziyette. Kurtuluş şavaşı  ve Mohandas Karamçand Gandi araması yaparken, aslında zamanında bir yerlerde okumuştum. Gandi kurtuluş savaşı sonrasında Türk'lerin emperyalistleri Anadolu'dan sürmesi ile ilgili içinde mezar geçen bir şeyler söylemişti, bende bir yerlerde okumuştum.İşte o kafayla, Gandi'nin dediklerini   ararken  söylediği başka bir şey ilerideki megalomaniye sebep oldu.

    "Zayıf insanlar affedemezler. Affetmek güçlülere has bir özelliktir."
İnsan ve doğal olarak bencil olduğum için kendimi düşündüm, ilk tabii kronolojik sıralamayla

  90'ların sonunda: Tek günahı Karakolun kapısının önünden geçmek olan ben, bana ellerinde ki fiziksel ve psikolojik işkence imkanını sonuna kadar kullanan memur abilerini affeti.

İkibinlerin başında : Doğubayazıt'tan sırtını Ağrı dağına verdiğinde, sağında solunda leçellik dedikleri, bıçak keskinliğinde ki, volkanik kayalar, tam karşında küçük Ağrı dedikleri dağın göründüğü arazide,  günlerce  (saatlerce demiyorum.) mevzii diye gövdeyi attığımız üç taş arasından her kafamızı çıkardığımızda bize ve bana mermi sıkan terörist yada ne biçim orospu evladıysa hiç kinim yok afffetim.

  İkibinlerin başından içinde bulunduğumuz bu güne kadar:  Kalbimi 300 yerinden bin parçaya yıllar içinde toplayıp en sonunda amına koyan kadını varoluş nedenimi affettim. her ne kadar varlığım zerre sikinde olmasa da. Ben kendi payıma herşey için feragat ettim. Affetim.

   Bu Beni güçlü insan yapmaz mı ? En azından Gandi'nin bahsettiği zayıf emparyalistlerden olmadığımı göstermez mi ?

Acıtır Zaman Geçer Daha Bir Acıtır

Bazen o kadar bencil oluyorum ki. Keşke ölsen diyorum.

Yaşlanmadık Eskidik

 Bu vakitler kardeşim gibi sevdiğim, ki benim hiç erkek kardeşim olmadı bir kardeşim var. Yaşadığımız, bütün bu onu oradan çöz, bunu şuradan bağlalar esnasında en çok muhatap olduğum soru "Ne yapıyorsun?" Bir ton şey yapıyorum. bazı şeyleri yapmayı erteliyorum, genelde el-mecbur  yapmam gerekenlerini kasıtlı yapmıyorum.  Soru Ne Yapıyon ise cevap çoğunlukla aşağıdaki gibi bu aralar;

Kalkıyorum, çekiyorum,onu düşünüyorum. Çekiyorum, onu düşünüyorum, yatıyorum.

Zaman Bastırır ama Unutmaz

Bu aralar kendimi sakat etmekten çok, aklıma senin düştüğüne hayıflanıyorum. Hayıflanmak mı sokayım hayıflanmaya. Gögsümün ortasında, emekçi kardeşim sirk fili akrobasik hareketler yapıyormuş gibi hissediyorum. Olmuyor be olmuyor. O kadar bok. Öyle sıradan kahverengi bok da değil; Evriminin pik noktasında, seleksiyonlar sonrasında neticelenen, en sert boklar. Bir aralar olur gibi de oluyordu.

Şimdilerde içimdeki yerlerin ki; bu her yer oluyor, sızlıyor. Seni çok özlüyorum. Bir gün geri kazanırım diye türlü hayaller, bir ton bok, zamansız akan gözyaşlarımla bekliyorum.

I Plan Ağır Aksak II

 Yirmili yaşların başlarında, on üzerinden sekiz buçukluk bir sigara içerken ampul gibi parlayan fikir, yıllar içinde olgunlaşıp ağır aksak ilerleyen, kütlemin elverdiği çapta yırtma, çıkış planı ehi nihayetinde varoluş amaçlarını da  hiçe sayarak sonuna erdi. Plan başarılı oldu mu?  Evet maddi bütün kriterleri sağladı. Amma soktugum tulatını siktiğim hayatında para benim için birlikte kaçma belki var olma aracıydı.

   Olmadı. birlikte olmadı. Durduğum yerden bakınca hala inanıyorum çokta güzel olacağına. Olmayacak biliyorum. Şimdiler de beklemek fiili daha acımasız kanırtıyor amaçsız keşliğin içinde 

 Soru : Yeni umut ne ? Gitmek en yakını gibi.  Sanki hiç olmamışım gibi.

Pespembe Görünen Bir Düşmüydü?

ne zaman büyüdüm ben?
 Hakket ne zamana tekabul ediyor bilemiyorum. Askerden geldiğimde değil, ona bağlandımda da değil, bombok dünyam, terkedilmiş, affedememiş, bir o kadarda esrara bulaşmış yirmili yaşlarım değil, zaten öyle birdenbire ampulun parlaması gibi olmuyor. yavaş yavaş gelişiyor netice. İdrak durumunla alakalı.
 yani bir pazar öglen saati, yeryüzünün bildiği en dehşet vede kallavi sigaradan bir kaç duman alırsın. Yapman gereken işler vardır. Seninle başlayanlar yol almış. Yürümüş gitmiş. Bakarsın kendine aynen aynı (altı çizili aynı aynen olması lazım) yerdesin. Kazanman lazım. O vakit çalışmakta lazım. Potansiyelin var. En azından yıllar tecrübe kazandırdı. Hareket etmen lazım. Ama sen işte orada ögle vakti elinde Jack Herer isimli abimizin bu günlere taşınan dalgası. Kafanda ne zaman büyüdüm ben amınakoyım sorusuyla dolanıp durursun. Dediğim gibi idrak durumunla alakalı. tabi zamanlamada çok mühim hep sonradana bağladıysan büyük sıkıntı çekersin. ki örnekleri yüzlerce kez mevcut. Bütün bu olanlar içinde an akıllacası bir duman daha almak gibi görünür. ki oda doğru değildir. bunu da bu yanılgıya milyon kez düşmüş olan sen bilirsin. Sonra işte alttan bir yerden bir fikir daha çıkar akıl neymiş aklın ben amınakoyım ya ne faydası var der. bir duman daha alırsın. kısır döngü tekabül eder. sonrası aynı kalıcak. yıllar içinde tecrübe üstüne tecrübe edinmişin. Seni heyecanlandıracak bir şeyler olucak dersin. Yola çıkmak gerek dersin, buna inandırırsın kendini. Ve kafanda dolanan cıngıl, teşekkür etmek istersin kim olduğunu bilmediğin insanlara. Hatırlarsın, Jack Abi bunlardan biri, yalnızlık acıtırmış gibi olur. Bir duman daha asılırsın akcigerlerinin görüp duyup işitebileceği son dumanmış gibi Sonra bir duman daha. hooooup akşam oldu. Sızabilme ihtimalin var. Aslında bir kişinin sadece bir kişinin ilgisi kıracak bu kısır döngüyü, olmuyor. Olmadığı için kızgın değilim. Bu ilişki böyle, seni tercih etmeme, yaralamak için bir kaç basit ama herkesin anlayış göstereceği nedenleri vardır. Anlarsın, Kabullendiğini söylersin. Kabullenmezsin. Alışırsın. Alışma sürecinde yardımları için tekrar teşekkür etmek istiyorum. Jack Herer abimize yattığı yerde mutlu olsun, Sensi Seed e iyi ki bu genetik yapı için uğraşmış.
 Ne zaman büyüdüm ben sorusunu bir başka güne bırakıp. Son bir kez bir daha, bir daha hiç olmayacakmış gibi sertçe içimize çekiyoruz.

Bariyer

 Hiç giremedim. Adım üst sıralarda yer almadı.Onun, yangında öncelikle kurtarılacaklar listesinde. En çok da bu acıtıyor. Kapatıyor önümü, önümüzü.

Temiz Kafa

Kafamın güzel olmadığı zamanlarda, düşünemiyorum. Artık böyle.Sanki bu yaşadıklarım, birlikte yaşadıklarımız, biri haksızlık yapıyor gibi. ki aksini gösteren bir ton delil var. Ben yapıyorum. Hak tan ben ayrılıyorum. Başıma şimdiye kadar gelen herşeyi ve gelecek muhtemel asap bozukluklarını öngördüm. Değiştirmek için kılımı kıpırdatmadım.  Objektif olmak. Sokayım objektife ve bilumum bakış açısına. Sorunları, insanları, işleyişi anlamak gerekir çözüm yollarını bulmak için.

Sorguluyorum

Hani o amerikalı piçlerin hayatımıza girdiği her yerde söyledikleri şey var ya. Komple yalan.
"Yaptıklarından çok yapamadıklarından pişman olursun."

Tuluatına sokayım. Öyle değil işte. Yaptıklarım, yediklerim, içtiklerim, sevdiğim, nefret dolu kaldığım. Algı sınırıma giren her şey. Sizden dolayı pişmanım. Bu gün için içerisinde bulunduğum koşullar nedeniyle pişmanım. Köpek gibi severken, kabullenemediğim için pişmanım. Bu değiştiremez ama yarını:

Planlar mı sürekli değişiyor. İhtiyaç olan biraz akar biraz sermaye !!!

Yaşlandık be evlat. ordamısın bilmiyorum ama yaşlandık diyorum. Bu gün acayip ki her zamankine yakın acayip kafamın içinde "Money" " Pink Floyd" sürekli tekrar modunda dönüp duruyor. hastasıyım üflemelilerin.

950-2050Mhz Analog technic Recevier Gibiyim D2Mac Decoder da Var. Yayın Yok

Bu aralar öyle bi değişik kafam var ki. Şahane ötesi ingiliz fantastigi. Ama birde ne var biliyormusun? Bu güzel kafa öyle bir deşiyorki adamın bögrünü barsağını, yalnızsın çünkü yanlışsın amınakoyım diye.


Saat gecenin bir buçuğu,
Şeklim; kainatta bir yerde, en güzel, en kallavi.
Pozisyon: Ve artık o kadar yalnızım ki insanın kalbi sağda mıydı? Solda mıydı? diye sorabilecek kimsem yok...


Arada sen hep yoksun alıştım ona.

12'de 10'u 2011'in

Evet sevgilim

Bedenimizin en sadık hücreleri ile ruhumuzun tanrıya en yakın yerlerinden inşaa ettiğimiz ve yıkılmaz sandığımın (belki de mızdır emin değilim.) beni sana seni bana bağlayan köprü(aşk bir adı da)düştü.

Breaking Bad

Sonuna geldi ve mutlu bitti. Evet sayın heisinberg sonu geldi. 13 X 4 = 52 bölüm X 40 dakika: aklımda kalan "I Won( ben kazandım)".

Düşünüyorum.

Aramızda 440 KM

Evet bazı anlar var. Tarif etmeye can attığımız. Diğerlerine birazcığını bulaştırmayı istediğimiz. İnce, derin, akışkan; nehir gibi çatallı nufus ettiği coğrafyayı kucaklayan, yılan gibi salına salına habire dolanan bir zaman ölçeği.

Elaboration

Bazen susmayı kabullenip. Aldatmışlık hissi, kaybetmiş halin ve yılların üstelemesiyle devasa hale gelmiş yılmışlığınla oturup, sadece sigaradan duman almak lazım.

İşte böyle zamanlarda. Ayrıntıya takılır gönül. Ayrıntılar ki; temelden en çabuk uzaklaşmayı, parçalar arasındaki bağı, anlamamıza yardımcı oluyor. Ama bütünü gidiyor elden.

Her Yerim Yara Bere İçinde: Ya Kalbim!

"...
Terasa asılı çamaşırların
arasında öpüştüğümde anladım
ıslaktır aşk
ve mahkumdur kurumaya"

Vefa Etmiyor Ömür Yapılan Tüm İhanetleri Hatırlamaya, Hep İyi Şeylerden Bahsetmek Lazım

Sarhoş oldum da
Seni hatırladım yine;
Sol elim,
Acemi elim,
Zavallı elim!

Orhan abi ki baba demek geçiyor içimden. Talih yol vermedi baba bile olamadan gittin bir iski çukurunda.
Aşiyan; Hisarı az geçince Bebek istikametinde.

Kader 2006

"Herkesin inandığı bir şey var, bu amına koduğumunun hayatında. Benimki de sensin."
En başındaki gibi ve sonuna kadar.

Yol belli eğ başını usul usul yürü şimdi. ...

Kökler Hava Almalı

Şubat ayındayız biliyorum. Her gün takvimi kontrol ediyorum. Bir teori var. Plan tertibinde, pratik hale gelebilecek. İlerliyoruz. Ağır aksak ilerliyoruz.

Öngörülerim var. Ve kafam hiç olmuyor. Şubat ayındayız. Sıcak memleket.

Ben Burçi

Eee Kaptan yine başa döndük gibi. İçtiğimiz onca güzel bok bitti. Harman en başındaki kadar. Repeat aşaması gibi hayatın...
Short Rider 'mıydı neydi ? Jock Horror(Jack Herrer)'da acayipti hacım.

Yadsınamaz

Ve yıllar geçti. Geçiyor. Mutsuzluğum mu ? Yada mutsuzluğumuz mu ? Aldı başını gitti gibi. Ne yapalım. Alıştık, harmanlandık. Yıllar, aylar ve günler içinde içtiğim her sigaranın kullandığım her bokun birazını bulaştırdım mutsuzluğuma.

Yol Verdin ya Hani Gitmezsem Kalmaz Saygım Ne Sana Ne Kendime

- Bu nedir ya ? Anlam veremiyorum mınakoyım. Bunca zaman it gibi hep güzel olucak umuduyla süründük kıçımızı sürttük. Kuyruk salladık. Sonuç mu ? Aha götüne girsin. Cigara bok, hava leş gibi sıcak. Para yok.

Ki O Günler Bu Güne İlişkin En Ufak bir Ayrıntı İçermiyor

- Hep böyle gitmeyecek ki çaktımının dünyasında. elbette güzel anlar, güzel olduğunu varsaydığımız zamanlar olucak. Aynı şimdi gibi. Bir nedeni yok.

Tekerrür Zaruretmiş A.k.

Oldu işte. En sonunda oldu. Aylardır yıllardır zihnimin içinde beni rahatsız eden düşünce kümeleri doğrulandı. Kalbim kırıldı. Sanıyorum bu arızayı hiç bir tamirci, uyuşturucu yada başka bir şey gideremez.

Neden

Günler gelip geçiyor. Delip geçiyor. Ters yapıp bırakıyor. Sondan 10 yıl için binlerce varyasyon içinde şıçıp bırakıyor. Yok kinim yıllara değil. Sana değil. Kendime hiç değil. Zaten beni yapanlar da dahil, beklenti içinde bir tek insan evladı yok.

Ampülü Göster Florasanı Sok

-Yalnızlığımı, keşliğimi, geçmişimi, üç beş tane çarşafa dolayıp, kalın bir sigara yapıştırmak istiyorum. Bitsin diyorum. Nihayetine ersin. Yeni bir başlangıç. Tünelin sonundaki ışık, beni aydınlatan yolu gösteren o kol gibi sigaranın alevi olsun istiyorum.

Rutin Hayat

- Memleket iki parçalı olmuş. Yeni güç ve hakim güç. Olan bize oluyor hacı. Allah belasını versin. Yumurtaya can veren yüce rabbimden dilerim. Kızı orospu, oğlu ibne olsun. Hangi mınakoduduğum bunu yapıyorsa ya. Darlandım hacı.
Ne diye geliyorlar kapıma anlamadım ki.

Deviniyoruz, İnceden Devriliyoruz.

Kanka vahşeti hissediyorum. Her gün kanayan yerlerime bastırmak için bir şey arıyorum. Bu sen oluyorsun. Bazen, esrar oluyor. Bazen kusmak istediğim tekila bira karışımı bok.

Güzeli Yok Ondandır

-Velev ki bundan yani. Kaptan ne diyordu hacı?

- Öyle deme be Kamil. Bu yerin dibine batasıca kakalakta tek başımayız...

Geliyoruz Geliyoruz Az Kaldı

-....
Pencere silen Kadınların
Uzaklarda bir yeri aynatmasından belli;

Giysilerden, bayraklardan, cenaze törenlerinden
Ayakları dolaşan sandalyelerden;

Ağzı ağzına dolu telefonlardan
Gözleri bozuk paralardan

Saplantılı duvar saatlerinden
İçkilerin giderek küçülmesinden

AİHM'e Git .mına Koyım

Haber aldım ki Kaşımpaşa polis merkezindeymişin. Kapıda ki memura seni sordum. Uyuşturucudan geldi dediler. İtiraz ettim. Bilirim ki uyuşturucu ile işin olmaz . Esrar içersin arada. Ona da uyuşturucu diyorlarsa, bırak boş bırak oraları. Onların oldu zaten memleket. Sanki biz bu topraklarda doğmadık. Hiç yaşamadık.

High Hope's

Benim hala umudum var. Bunca şeyden sonra hala umudum var. Göreceksin bak güneş bu günlerde farkına varamadığın ihtişamı ile yine sana, yeniden senin için doğacak....

Şşşşt Uyandırma

Her zaman derim, eğer cümlenin sonuna nokta koymazsan, o cümle olmaz. Olduğunu iddaa etselerde, itibar etmemek lazım. Bilimsel değeri yoktur. Nokta koymaz, ucunu açıkta bırakırsan, Amerikalı'ların "idea" dediği şeye sahip olursun. Yani bir anlamı yok. "Fikir, düşünce" amınakoyayım. Bizim memlekette bir başına iş açar.
Ayıktırıyorum...

Hüküm

Geçmişten bu güne kanırtılarak edindiğim, tecrübelerime dayanarak; Şunu rahatlıkla söylebiliyorum ki Bu dünyada adalet yok.
Hoş benim gibi inanmayanlar için pek fazla sorun teşkil etmiyor. Ya siz inanan işkenceci guruh ; Zebaniler kıçınıza kızgın şişi sokarken nasıl hissedeceksiniz ? Merak ediyorum sadece.

Ve Son

- Aşık olduğumuz kişiyi seçme şansımız olsaydı. Dünya belki daha yaşanılası bir yer olurdu. Ama aşk dediğimiz şey bu kadar sihirli olur muydu ?
Bir gün yaşadıklarımızı, yaşadıklarımı senin dışında birilerine anlatma sanşım olursa. Ki olucak.

Ot uz Oldu.

- Vaziyetin ne şekil? Anlam veremedim. Ne oluyor koçum sana. İki paralık zevkim var. Onu bok ediyon. Darlanıyorum, ufak ufak sana.
- Ya bırak beni hacı ya. İyi değilim. Sanıyorum uzun müddet daha kendimi iyi hissedemeyeceğim. Boş bırak beni. Takıl kafana göre.

Time(Pink Floyd şarkısındaki)

- Beni biliyorsun. Ben önüme ne konursa yerim yıllardır böyle bu. Neyse bir gün bizim peder Tokat'a gitti. Dediğim olay beş sene filan önceydi.

Tatlı Su Kurnazı

İçime atıyorum. Dün geceden sonra yine sabah oldu. Tekrar ayıldım. Hemen seni aradım. Sen yoktun. Oradaydın belki, telefonun ucundan bunları konuşmamamız gerektiğini. Şimdi yeniden kaybolmaya,

Durmak Yok Yola Devam

- Enerji mi kaybettim be hacı.
- Yanii, bu şimdi yeni bir ağlayış şeklimi oluyor? Enerjimi kaybettim hacı.
Şimdi Teknik ilerledi. Pil teknolojisi olsun, gıda pazarı olsun. Bilimin son nimetlerinden fena halde yararlanıyorlar.

Kelepçe

Çünkü sen anne değilsin. Anlayamazsın.
Bütün bu olanları mı özetliyor? Aslında hiç var olmadığımızı mı. Bizim beklentilerimiz artık bizim beklentimiz olmaktan çıktı. Senin ve benim ;

Toplayamıyorum. Zorlanıyorum. Nedir başlangıcı? Bu iş hangi vakitte başıma gelmişti? Tarihleri hatırlayamıyorum. Olaylar hala beynimde, çok hızlı ve seri kovalamaya devam ediyorum.

Bakıcaz Bi Ara

-Hacı ortamının hastası olduğum kadın bana bu vaziyette davranmaya devam ederse. Bir bakmışın ordayım bir bakmışın burdayım. Gider gelirim. Sonunda illaki bir yer bulurum. Benim sonum ne olur? Bilmiyorum. Hayat sen nasıl bir ..ına koduğumsun diye sorup sorup duruyorum.

Uyanık Kal

- İçimde biriken, bir ton acı, keder, hırs, kan dökme isteği var. İnsanları suçlayamıyorum. Eskiden şahaneydi. Yanlış birşey mi var? Tak yükle birinin sırtına dert etme sıkıntı çekme.

İngiliz Detayları

Ortasında bir yerdeyim herhalde hayatımın, ilişkilerimin, aşkımın, para kazanma sevdamın, toplumdaki yerimin. Ne kadar çok orta kelimesi var kullandığım her cümlenin içinde ortasındayım ortasındayız ortalama.

Yeşil Yaprağım

-Bir bitkinin sağlıklı olarak yaşayabilmesi için nitrojen, potasyum, fosfor, kalsiyum, magnezyum, sülfür gibi ana elementlere ihtiyacı vardır ayrıca sağlıklı gelisimleri icin demir, klor, bakır, manganez, çinko, molibden ve bora ihtiyaç duyarlar.

BAB- I

Her gün herşeye yeniden başlayacağımı söylüyorum. Her gün ve hergün, sabahları atlattıktan sonra gün benim için iyi başlıyor.Önce Çayırbaşına uğruyorum. En son kime tokat atmıştım hatırlamıyorum. Biraz param var ya idare eder. Dört beş sigaralık yeter akşama kadar.

BAB- II

Bu günde herşeye yeniden başlıyorum. her gün, her sabah, her öğlen, her akşam ve her gece kaldırabilirsem bitiyor. Önce sokaklara bakıyorum. Çıkmak için bir neden arıyorum, buluyorum çoğu zamanda kar yağmamış gibi davranıyorum. En son tokat attığım adamı buluyorum.

Düşüşteyken Bir Sana Baktım Birde Kendime

Düşebilmek bir köşede inançsız bir şekilde, aslında inanmayı o kadar çok istiyordum ki, yıllarca adımın önüne hacı ilavesini koydum. İnanmak bir arayış,neyi mi? Neyi arıyorsak onu.

02/10/2007

Gitgide kopuyorum geçmişimdeki adamdan. Günlerden pazar bugün, son kertesindeyim müptezelliğimin. İşi bıraktım. Cigarayı bırakmak zorundayım.

Kırmızı mı ? Yeşil mi ?

Yaptıklarımı kendim ile ilişkilendiremiyorum. Kafamdaki nöronların uyarılmaya ihtiyaçları var. Biri onlara ne yapıyorsunuz yavşaklar iyice uyuştunuz kalkın lan demesine gereksinim duyuyor.

Lan Noldu Be

-Lan ne oldu be. Kramp anlatırdı. Arkadaşlığını kaybediyoruz, birer birer arkadaşlarımızı. Ya ölüyorlar, ya çekip gidiyorlar, ya içeri giriyorlar, ya götlük yapıyorlar, yada unutuyorlar.

Yerçekimi

Çevrendekilere bir anda olmasada inceden inceye yol verirsin. Bağımlılıklarından arınırsın yavaş yavaş (bağımlılıkların ki seni mutlu eden temel şeylerdir hayatında).Alkolle barışırsın yeniden,

Bir Takım Düzensiz Monologlar Bir Tutam Çicek

Sonra Kuşlar gitti. Hatırlıyormusun? Bilmem, sıcak bir gündü. Sen benden bezmiştin, ben senden. Birşeyler ayırmıştı bizi. Gereksiz ve önemsiz kavgalar tetiklemişti bunu.

Ortalama Ölümlünün Ortalama Öldürme Süreci

Bütün bu güzel günlerden, yeniden yollara düşmenin verdiği hazdan sonra döndük döndük yine yerimize geldik be hacı. Ne diyorsun bu işe, bir çıkar yolu yok mu?

-Var şerefsizim var. Ama bizde çıkar yoldan çıkabilecek kabiliyet yok. Nasıl elimizde harita var iken yolumuzu şaşırıyor isek çıkar yoldan çıkmaya da gücümüz yetmez, kafamız basmaz. Boşver sen devam et. Kovala kovala gelsin.

-Seni de çözdüm ulen ben şu bir haftada hep bir boşvermişlik koy kıçına aldırma havası ama yalan. Herşeyi biriktiryorsun. Farkettim. Boşver dediğin herşeyi biriktirmişsin. Ne yapıcaksan bütün bu bokları .

- Hacı sana öyle gelmiş o benim biriktirecek yerim yok . Ev kira, manitam yok zaten ondan fazla biriktirmek gibi bir derdim de yok. Algılayabiliyormusun. Boşver algılama. Kovala gelsin. Karadeniz sahillerine içelim. Dolambaçlı virajlara, sert dalgalara, birde Bob abime .

Taşınamaz Mallar Var mı Hala ?

- E işte hacı bir dönem daha kapanıyor. Onlar da sattı evlerini, gidiyorlar. Bakalım bizim sonumuz nereye varıcak. Yavaş yavaş işgal ettiler çocukluğumun geçtiği sokak parçalarını,

Dayısı Cin Ali'ye bir topaç, bir de kırbaç aldı. Cin Ali topaçla kırbaçı görünce çok sevindi. Dayısına teşekkür etti. Cin Ali koştu, bir eline topacı aldı. Öbür eline de kırbacı aldı, dayısına geldi.

Iron Maiden Yada Pink Floyd

Baba geçmişi düşünüyorum. Uzunca bir zaman öncesini düşünüyorum. Ara verdim. .mınakoy.m geleceğe. Aklıma birden başın ortası geldi.
15 yaşında olmanın verdiği o eblek ve Ukala akıl. Bir yerlerden hayatına tebelleş olmuş. Üniversiteli abinin gösterdiği 3-5 numara. Sonra Steve Harris

denen müptezelin büyülü bas gitarı. Baba o vakit için memur çocuğu olmanın verdiği fakirlik, aşağılanmış duygusu bir yerdeyken ve bu kadarda keş değilken.

Nedensiz Sorular Oluyor Yüzün

- Yokmu birşeyin hacı?
- Var kanka yaparız bişeyler bu saatte yine aynı eskisi gibi oluruz. Son 6yılda olduğumuz gibi kalırız. Tabii biraz deforme olduk. Sen bayaa bi eskidin ilk takılmaya başladığımızda, genç yakışıklı çocuktun. Şimdi paslı tenekeye döndün.
- Sen oğlan. Bir ton para verdin azgında diş kalmamıştı yaptırıyorsun.
- Doğru hacı. demek istediğimde bu aynı kalırız ama illaki bazı deformasyonlar olucak. Kafamız aynı kalır. 20 yaşında gibi oluruz hani o zaman başlamıştı ya.
- ………
- …



Kanka bu sigara bizi hiçbir yere götürmüyor. Ama ve özellikle dikkat içersindeyim. Ben onu hep gittiğim yerlere götürüyorum.

Gecenin Bir Vakti fırlarsın sokak aralarına. Üç bira içtikten sonra. Gayet şairane hissedersin kendini. Koşup birinden bir ince kurtarıp, akmak hayata, ki uzun zamandır içmediğini anımsarsın.

Yaşamak Direnmektir... mi ?

Hacım Yaşamak direnmektir. Bunları ilk duyduğumda, ki çokca zaman geçti aradan. Fazlasıyla şovenist gelmişti. Halbuki şimdi tekrarlayınca mastırbasyon gibi oluyor.

Bunun Devamı Var Mı ?

Ne bitmişin nede başlamışsın. Boş geçip bırakmışsın. Geçmişin bu gününü yazarken sana da sormuş, sen boş kağıt vermişsin. O günün şartlarında ona inanıp, biat etmişin. Serseri gönlüm hep kazanır, nidaları yükselmiş dudaklarından. Şimdi ki zamanda Amerikan action filmi olmak istiyorsun Geçmişi Olmayan Adam. Var ama Hacı. Bundan daha önce bir evveliyatımız var.

Sayısal Loto Kadar İhtimalimiz Var

Ve hacım sonuna yaklaştık. İngiliz'lerden ne farkımız kalmış. Bütün bu 15 günler boyunca, içmediklerimiz, içemediklerimiz, bizi mutlu edecekti. Hani herşey daha iyi olucaktı.

Boyasız Kuş

Bir boyalı kuş olarak geldim sandım hayata. Umut eden çok ve çok hayal kuran, saçımı kestirmeden hiç.
Yıllar geçti saçlarımı kestirdim. Bir ton kravatım oldu ama hiç adam olmadım . Sonra günlerden bir gün, düşünürken harman harman;

Boyalı Normal kuşlar

Pazar sabahları erken kalkıyorum. Hafta arasına tekabül eden günlerden biraz daha geç olsada sıradan diğer pazar günlerine nazaran erken. Cumartesi akşamından kalan alkol kırıntıları başımı ağrıtıyor. İçimde bir ejdarha besliyorum.

Sadece Hafta Sonları

Bir yanlışlık var bu düzende, gidemiyoruz olduğumuz yerde kalamıyoruz. Birileri hep bizi sıkıştırıyor. Olduğunu düşündüğüm yerdemiyim acaba? Yanılsamalar ile geçiyor ömrümüz.

Editlemek İstiyorum Uzun Aralıklarla Yaşadıklarımızı

-Bir bitişin mi ? Bir başlangıcın mı ? Ortasında bir yerde heralde. Kanka sana uzun zamandır sormak istiyorum. Neden bu kadar çok ahlaksız insan var?

Sert Çekme

- Artık karakterle ilgili film yapmıyorlar hoca.
- Tabii sen anlarsın ya karakterden, filmden, romandan hafız?
- Öyle deme be kanka bizimde iyi kötü bir geçmişimiz var. Yağmasakta gürledik vakti zamanında. Bakma şimdilerde ehl-i keyf erbabı olduk. Veremiyoruz kendimizi sanata, bilime yalan oluyoz.

Evim

Hacı ne olucak bizim sonumuz ? Bu gün 4. gün oldu evden çıkmıyorum. Hastayım ilaca ihtiyacım var yemek yemeğe ihtiyacım var. En önemlisi kafamın kırılmasına ihtiyacım var .

-13 Şubat Pazartesi, 14 Muharrem 1427 yazıyor dayı takvim yaprağında. Biz hangi aydayız. Vay ulan ne çok içinize düşmüşüz anlaşılması zor dalganın. 8 aydır dibinde yaşıyorum. Yaşıyoruz, farketmiyoruz. Takvim yapraklarının ihtiyacı var hacı. bağlı bulundukları daldan kopartılmaya,üstünde ahi dinlerden alıntı varsa yakmaya. Biz ne yapıyoruz sarartıyoruz içtigimiz her sigaranın bir azını ona bulaştırıp.
-Yaşlandık dayı...

Bayramları Beklerken

Sabahları kalkıyorum. Bu gün bayram olabilir diyorum. Telefonda bana gelicegini söylemiştin. Özlediğini, gelmek için bir yol bulduğunu, bilmiyorum,

Ver Edip Nerden Bileceksin

Mutsuzluğum alıp başını gidiyor kanka, bütün bu içtiklerimiz mi suçlu sadece? Ne oluyor amınakoyım. Ya be anlamıyorum artık. Gün oluyor, güneş doğuyor.

Kuştepe

Mekan: Kuştepe Parkı; İlk adımda belli gidilecek yer. Bir yerlerden , bir şeyler kurtarılacak.Birileri bizi izliyor olabilir. Bu nedenle önümüze çıkan her kare seyircili film gibi oynanacak ve kimse işini vermeyecek, hep biz dolandıracağız diğerlerini. Bir zaman sonra, gittiğimiz yerler, yaşanan ince ayrıntılar, yaralar insan olanı bazı düşünce şekilleri ve yerçekiminin dayanılmaz agırlığı omuzlarda. Silkelenmek istiyoruz. Bütün bu anlamsız yüklerden. Yoksayıp bütün yaşananları. Yeniden başlamak...
Tetigi çekecek bir delikanlı aranıyor. Tırsmayan hayattan...

Bizim Sigaralar Neden ?

- Ondan bizim sigaralar kafa yapmıyor.
- Neden anlamadımki niye ve neden kafa yapmıyor birde sigaranın içmek dışında kafa yapması gibi bir şeyde mi var . Kusura bakma ama sen atıyorsun gibi geliyor bana. sigara bu işte altı üstü kafası olsa ne olur olmasa ne yazar.

At Hırsızı

Geçmiş sürekli bir düzende zaman zaman arıza yapıyor. Çıkayım, sıyırıp atayım bütün bu geçmişi diyorum, olmuyor. Geçmiş olmadan senin de bir anlamın kalmıyor. Veriyorum kendimi cigaraya. Bir kuş bulup beslemeye karar veriyorum. Öyle bir kuş olmalı ki karga ile arı kuşu arasında hem sosyal hemde anarşişt bir şey. Neyse diyorum olağan diğer günlerdeki gibi, siktir et bir gün onu da bulur takılırız. 

Belirli Bir Noktada Azınlık Değilmiyiz

Parapisikolojik bir durum dedi.
- Sen kendini şartlandırmışsın varoluşu açıklayacağım derken nihilizimin dibine vurmuşun.
- Hayır üstadım biz bunu ve bunları bilerek ve isteyerek yaptık. Bundan sonra yapacağımız ve yaptığımız herşey aynı düşünüş şeklinin tandası olacak bir gün bakarsın bu konuştuklarımızı Dünyanın en vahşi ve en genç nufusuda duyar herşey bilebildiğimiz her şey yalan olur.
- Çek baba çek güzelmiş....

Patlat,Ser,Dön Ve Yapıştır

Dönüp durup aynı yere geldiğimizde ki hep aynı yere geliyoruz. Ne yapmalıyız ?
Evimin önünden salsam kendimi ne zaman doğuya hop karşımda deniz bitiveriir. Sahilin kenarında ne zaman yürümeye çalışsam tak bir taksici bitiverir, beni seni birde bir diğerini ıslatıp yürür gider. Evimiz lan burası böyle hoyrat davranılmaz ki?

Troya Oda Dardanel

- Hacı durum nedir
- Kanka çok karışık. Troya aldım bir tane ucuz çok para değil 3.95
- hacı bir an ne oldu biliyormusun ? Hani 3.95 dedin ya ulan dedim kendi kendime çocukken ve tabii biraz büyüdükten sonra,

Pazartesi Sabahları Senin Ben Amına Koyım

Sabahları insanlardan nefret ederim. Öğlene doğru anca kanım ısınır . Ey insanlar nerdesiniz ? Herşeyi bütünüyle tek bir ince ayrıntısını kaçırmadan yakalamaya çalışıyorum. Kafamın güzelliğine yenik düşüyorum. Bildiğim bütün ince ayrıntıları kaçıyorum. İnsanlar ulen insanlar sabahları daha bir evrimini tamamlayamamış dedelerinize benziyorsunuz.

Hakkında

Vertical Transistöründeki 12.5 V´u eksik dedi bir digeri hadi lan oradan bence arıza vertical gibi görünebilir ama vertical entegresi ile ilğili degil, Direk horizantalden çıkış yapan BU2508 dagınık volt atıyor kondansitörün ayakları soguk lehimdir dedi bir başkası.
Tam o sırada bir patlama sesi ve gülüşme sesleri duyuldu, Biri diğerine yap bir sigarada içelim kafamız çalışır işi çözeriz dedi.

İçeride bütün ihtişamı ile oturan Müşteri ulen dedi yoksa biz bu müptezellere mal teslim etmekle eşşeklik mi icra ediyoruz, yada dur ben bunlara bir ince iş koyayım ne gam kalsın ne tasa ....

Kan Kırmızısı

ÇOK ACI ÇEKEN BİR MUPTEZEL VARMIŞ.
HAFTANIN BÜTÜN PAZARTESİLERİ ONA KAPALIYMIŞ VE DİĞER GÜNLERİDE.

Gelişim

Dünya varolduğundan beri var olan bir meslekten geliyordu.
Abi Benim babamda pezevenkti bende pezevengim dedi. Ben günde kaç para kazanıyorsun diye sordum. İyi kötü ortalama 100'ü buluyor ama gideri çok bu işin
Anladımdedim ve arkama bakmadan uzaklaştım.

Kimi Müptezel Anlar Var

- Sokagın öbür ucundan tutmalıydın olum sen dükkanı buraya mına koyım ne karı,ne güneş uğruyor, Altta kaldık canımız çıktı.

Hey You

Oturup takılmışken, nebatatın yeşiline, birileri çıkıyor karşına, inceden bir esinti alıyor aklını. Tak kopuyorsun olmak istedigin bu mu? Neresi? Nerde olmalıyım? Hayata dumanların arkasından bakan, son parasını ota kaptırdığı için Gavur sitelerinde gördüğü nargileyi plastik pette yeniden icat etmeye çalışan aç köpek insan mı?

Bayram

Gelip delip gidiyoruz. Yıllar var ki Çekip Gitmiyoruz, çekiyoruz sonra bekliyoruz bir digerinin ve diğerlerinin çekmesini, onlar çekiyor sıra tekerrür ediyor çekiyorum ,bekliyorum gelmesini sıranın, sıra bana geliyor ve ben çekip gidiyorum.
Harmanlık Ömür Boyu.....

Ey İçimizdeki Müptezel

İnsanın kendini tutkularına adaması
neyse, ama ya olmayan tutkulara adamasına ne demeli?
Hey! Yirmibirinci yüzyıl acınacak yüzyıl!

Hasta Biraz İngiliz'i, Bir Tonda Nasıl'ı Var

- Hastasın biraz Dimi
-yok be babuş hasta değilimde yorgunum .mına k.yım yıllar beni yorgun bıraktı. Bu pazartesi günleri yorgun bıraktı. Ne kadar pazartesi varsa hep o günlerde kovalarız.

Kızı Bağla, Bırak Bağlama Artık Yeter

-Ardı ardına gelen bütün pisliklere dayanabilir miyim? Bilmiyorum.
Hehehe böyle başlıyacak giriş cümlesi sonuda böyle bitecek bu filmin sahip iye as herbir şeyi biz olucaz çok ünlü olucaz olum parayı boşver illaki buluruz.

Açık İlk Öğretim Okulları Beyoğlu

Saatler geçiyor yavaş yavaş, süreler daralıyor. Bir arkadaş uzun bir zaman önce, esrarkeşler sürekli zaman ister derdi; Hayattan süre, dostlardan süre, alacaklılar dan süre, galiba esrarkeş olmayı anlayabiliyorum. Bir yerlerine müptezellik sürülmüş ince ince ince akıyorsun. Nedenleri sorguluyorsun daha çok. İnsanları düşünüyorsun yavaş ve ince, kısa hedefler koyuyorsun önüne, birileri Tom Waits denen herifi sustursun artık süratlar çok fazla, hızla duvara gidiyor,

No Women No Cry

Aradan zamanlar geçer, Birileri ile bir şeyler paylaşırsın, tam o sırada işte, bir anda yanlız kalmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu keşfettiğin dakikada. Makinenin bir yerlerinden org gürültüsü gelir. Bir amcam, ölü bir amcam bir şarkı söyler, Jamaika özlemi ile tutuşursun, ki görmemişindir hiç daha önce o memleketi, neyse dersin bir sigara yakarsın, heheheh diye aptal bir sırıtma seviyom olum ben bob abimi....

Küçük Küçük Mini Mini

Burda Raslantı olunan herşey olan raslantılar falan filan bir neden uğrunamı tekrar başlamak müptezelce olana sonra dolanmak takılmak falan filan işte. Bütün hikaye bizim falan filan dediğimiz. Amerika'lıların bla bla dediği şey. Başladı işte hikaye.